Bir tartışma olur, birkaç gün konuşulmaz, sonra her şey normale döner gibi olur.
Ama bir dahaki kavgada yine aynı cümleler, aynı suçlamalar, aynı kırgınlıklar... Fark ettiniz mi? İlişkilerde çoğu zaman farklı konular üzerinden konuşsak bile aslında hep aynı yerden kırılıyoruz. Neden? Aynı Döngü, Farklı Gün İlişkilerde tekrarlayan döngüler çoğu zaman yüzeydeki sorundan değil, altında yatan duygusal ihtiyaçlardan kaynaklanır. Mesela bir taraf “beni dinlemiyorsun” derken aslında “önemsenmiyorum” duygusunu dile getirir. Diğeri “beni hep eleştiriyorsun” derken “yetersiz hissediyorum” demek ister. Ama biz genellikle söylenen kelimeye takılır, altında yatan duyguyu kaçırırız. İşte döngü tam burada başlar. Aynı Yarayı Kaşıyoruz Çoğu zaman farkında olmadan geçmiş deneyimlerimizi bugünkü ilişkimize taşıyoruz. Çocukken görülmemiş, duyulmamış, onaylanmamış bir birey; yetişkin olduğunda partnerinden bunu telafi etmesini bekler. Ve ne yazık ki bu beklenti karşılanmadığında, bilinçdışı bir şekilde “yine aynı şey oldu” duygusuyla öfke veya içe kapanma durumu devreye girer.
Neden Aynı Yerden Kırılıyoruz? Çünkü öğrenmediğimiz bir ders varsa hayat bize aynı sınavı farklı şekillerde sormaya devam eder. İlişkiler de bir aynadır. Kendimizi tanımamız, yaralarımızla yüzleşmemiz, duygusal ihtiyaçlarımızı sağlıklı yollarla ifade etmemiz için bir fırsattır. Ama biz hep karşı tarafı değiştirmeye çalışırsak, döngü hep aynı kalır. Bu Döngüyü Nasıl Kırabiliriz?
Fark Et: Her tartışmadan sonra kendine şu soruyu sor: “Aslında neye kırıldım?”
Duygunu Sahiplen: “Sen hep böylesin” yerine “Ben böyle hissettim” demeyi dene.
Geçmişi Gözden Geçir: Bu duyguyu ilk ne zaman yaşadığını hatırlamaya çalış. Çoğu zaman bugünle değil, geçmişle ilgilidir.
Yardım Almaktan Çekinme: Bazen ilişkilerdeki döngüleri tek başımıza kıramayabiliriz. Profesyonel destek almak, bu kısırdöngüleri fark etmek ve değiştirmek için güçlü bir adımdır. UNUTMAYIN! Aynı yerden kırılmak kader değildir. Farkındalıkla, cesaretle ve sevgiyle her döngü kırılabilir. Çünkü ilişkilerde değişim, karşı tarafı değiştirmekle değil; kendimizi tanımakla başlar. Anlamaya, dinlemeye ve sevmeye niyetli olalım yeter. Kalın sağlıcakla.
